TSL 31. HAFTA TAHMİNLERİM

4/24/2010 Beşiktaş - Sivas 1
4/24/2010 Gençlerbirliği - Antalya 1
4/24/2010 Denizli - Ankaragücü 2
4/24/2010 Kayseri - Manisa 0
4/25/2010 Ankaraspor - Diyarbakır bye
4/25/2010 Gaziantep - Büyükşehir Bld. 4-6 gol
4/25/2010 Kasımpaşa - Fenerbahçe 2
4/25/2010 Galatasaray - Bursa 0
4/26/2010 Eskişehir - Trabzon üst

Arda'nın Kaptanlığını Tartıştım, Tartışıyorum , Tartışacağım

Bu sabah Ntvspor'da Spor Servisi'ni izlerken çok da şaşıramadığım sıcak bir haber geldi. Arda ile Caner kavga etmişler, Arda Caner'in dudağını patlatmış. Burada önemli olan ne için kavga ettikleri değil. Muhtemelen çok önemli olmayan aralarında çözülebilecek bir sorundur. İki gün sonra kanka olurlar, Caner ortalar Arda vurur gol olur sarılırlar veya ne bileyim Bursaspor maçı öncesi çifte düğün olur. Zaten akşam Sabri'nin düğünü var . Taraftar önce Arda ile barışır sonra da Caner'i de getir biz bütünüz mesajını verirler.

Olayın önemli noktası Arda'nın kim olduğu. Galatasaray'da bir kaptan var, ve adı ne olursa olsun ister Baros olsun ister Keita olsun bir diğer futbolcu gelip kaptanına dayılanabiliyor. Daha da önemlisi kaptan olayın bu duruma gelmesine sebep oluyor. Bu anlık pozisyon kavgası falan değil , burası belli aralarında belli bir tatsızlık var. Ancak daha önemlisi Galatasaray için ortalama bir futbolcu yaş, mevki ne olduğuna bakılmaksızın kaptanıyla kavga ediyor, daha sonrasında biz de arada Ayhan , Emre Aşık ve yabancı futbolculara kaptanlık yapmasını bekliyorlar.

Ben hiç takım içinden bir oyuncunun Bülent Korkmaz'a ,Hakan Şükür'e veya Hagi ile kavga ettiklerini duymadım. Yemez çünkü. Onlar da öyle bir karizma vardı ki, onlar takımları için ölesiye savaşıp taraftarın önünde efsaneleştiler ki kimse onlara gıkını çıkartamazdı. Arda değil de bugün kaptan Hakan Şükür olsa hani yemez de Caner ,Hakan Şükür'ü itti diyelim. Caner haftasonu yedek başlatılır,sezon sonu gönderilirdi.

Daha büyümen gerek , taraftara küstüm ama şampiyon olursak barışırız demekle, sadece o pazubandı koluna takmakla, veya asist kralı olmakla Galatasaray'da kaptanlık yapılmadığını daha iyi görmüş oluyoruz.

foto kaynak: ligtv.com.tr

Beşiktaşlı Olmak ve Beşiktaşlı Duruşu

Beşiktaş bu hafta Fenerbahçe'ye kaybederek matematiksel olarak olmasa da Şampiyonlar Ligi şansını mucizelere bıraktı. Daha önce de bahsettiğimde Beşiktaş'ın geçen sezonki şampiyonluğunu hakkıyla aldığını, ancak rakiplerinin gerek medya gücüyle gerek diğer baskı yöntemlerinden hiçbirini uygulamadığından ötürü bu şampiyonluğu rakiplerinin de hediyesi olarak görmem bazı Beşiktaşlı arkadaşlarımı kızdırıyor. Çünkü benim gözümde sistemin 3. parçası olmaktan öteye geçemeyecekler.

Dün gece Bilgin Gökberkle Okay Karacan'ın Takım Oyunu programını bir bölümünü (ezel'in reklam araları) izledim. Okay Karacan Beşiktaş'lı olduğunu vurgulayarak isyan bayrağını açtı. Bunları ben desem bir başka Galatasaraylı , Fenerbahçe'li veya Hıncal Uluç dese kıyamet kopar. Beşiktaşlılar yine alınırlar,kızarlar . Dinlediğim kısımdaki söylediklerinin meali şu şekilde. "Beşiktaş 20 sene sonra bugünden tek fazlası 3 şampiyonluk olacak. 4 olsa ne değişir? (benim hesaba denk geliyor 6 yılda bir şampiyonluk) Beşiktaş'ın gücü Galatasaray ve Fenerbahçe'den daha az. Beşiktaş Fenerbahçe'nin yıllar önce bıraktığı forvetine dünyanın parasını verirken, Fenerbahçe İspanya Gol Kralı'nı alıyor, Galatasaray desen Keitalar, Baroslar la oynuyor. Arada ciddi bir vizyon farkı var. Avrupa'da zaten etkisiz. Yıldırım Demirören gitse yine buna benzer insanlar kulüpleri yönetecek.( farklı insanları da gördü bu ülke, kovuldular neredeyse Özhan Canaydın, Süleyman Seba, Serdar Bilgili). 20 sene önceki Manchester United ile bugünkü arasında çok fark var, biz de böyle bir kulüp var olmayacak...."

Şimdi Galatasaraylılar ben de dahil olmak üzere Beşiktaş'ın hakkının yendiğinin farkında ve bunun için daha çok konuşuyoruz ama babamızın hayrına değil işin doğrusu. Fenerbahçe'nin puan kaybı ile Galatasaray rakibine yaklaşacaktı. Beşiktaş kazansa ve Galatasaray'ı geçebilecek durum olursa bile birşey değişmezdi, olacak en kötü sonuç 4 . lük olurdu. Bir farkı yok ikisi de aynı kupaya gidecek.

Beşiktaşlılar da yine yaşadıkları hüsranla birlikte Beşiktaşlı duruşuna geçtiler ve şerefli 4.cülük veya 3. cülükle övünecekler, artık ellerine ne geçecekse...

Başkanları onların bahsettiği ne kadar Beşiktaşlı duruşuna sahip olduğu tartışılması gereken ayrı bir konu, en azından benim gözümde Yıldırım Demirören Beşiktaşlı duruşundan ziyade sistem adamıdır. Hafta başında hakemler hakkında spekülasyon yaratmaya çalışıp etki altına çalıştı, ama sistemin zayıf halkası kırıldı. Bu noktada Beşiktaş'ın sistem içindeki etkinliği Fenerbahçe'den zayıftır dememe kimse kırılmasın. Olması gereken Beşiktaş'ın Quaresma'yı falan getirmesi değil, Galatasaray ve Fenerbahçe'den farklı olarak daha öz kaynaklarına yönelmesi, Tabata'lar almak değil de yeni Bobo'lar bulmak üzerine yoğunlaşır, Avrupa Kupaları'nı rakiplerinden daha çok önemserlerse Beşiktaş aralarından sıyrılabilir. Esasında sonuç olarak demek istediğim Beşiktaş'ın Türkiye'nin Liverpool'u olmaya çalışması, ve sonucunda Liverpool'dan daha çok şampiyonluk yaşama ihtimalleri daha yüksek olacaktır. Sistemin 3. parçası olmaktan çıkabilmek ligdeki başarıdan çok Avrupa'dan geçer, bakınız Galatasaray'a

Manisa'da Ne Değişti?

Skor 2-1 olarak görünse de Galatasaray bu hafta rahat bir galibiyet aldı. Manisaspor'un bir iki tane pozisyon haricinde Galatasaray kalesini zorlayamadığını gördük. Deplasmanda yakalanması gerektiği kadar pozisyon yakalayarak ve bunlardan ikisini Manisa kalesine göndererek bu maçı kazandı.

Takımdaki değişikliğin en önemli sebebi, Galatasaray'da Rijkaard korkunun ecele faydası olmadığını Sivas'ta anladı ve alabildiğine ofansif takım sürmeye karar verdi. İzleyiciler hala eleştirse de bu düzende gerek Giovanni Dos Santos gerekse de Elano daha efektif oynamaya başladılar. Elano'nun geride oynaması ileride oynayanların daha çok işine geliyor. Hem Mehmet Topal hem Mustafa Sarp oynadığı vakit Galatasaray hızlı hücum yapamıyordu, hem de ileride çoğalamıyordu. Öyle veya böyle ilk golün asisti Elano'dan gelmişken, bir topu da direkten döndü. Dos Santos , sanki her an patlamaya hazır bomba görüntüsünde. Şu ana kadar Galatasaray formasıyla gol atamadı, ancak geriye kalan 4 maçta goller atması çok muhtemel.

İşler berbat giderken sadece Baros ile Neill kalır, geri kalanı ya gider ya da gitmesi muhtemel muamelesi yapılıyordu. Keita şu anda bu ligin en formda kanat oyuncusu, yılın 11'inde yer alır. Açıkçası ben bu kadar bile gol atmasını beklemiyordum. Formanın hakkını verdi Fildişi'li yıldız. Dos Santos içinse bonservis uygun bir rakamda tutulursa iyi bir alternatif oyuncu olabileceği kanısındayım. Yüksek bonservis bedelini hakedecek şekilde de oynamıyor işin doğrusu.

Arda seyircinin kendisine yaptığı tezehüratlara kulağını kapatması, onlara cevap vermemesi Galatasaray kaptanına yakışır bir hareket değil. En baştan beri dediğimi söylüyorum KAPTANLIK OLGUNLUK GEREKTİRİR, TAKIMI YÖNETMEYİ GEREKTİRİR. O hazır olmadan bu göreve onu bu göreve getirenlerdedir kabahat. Ayrıca sinema olayında Arda dibine kadar da haklıdır.

Manisa galibiyeti Galatasaray'a Bursaspor ile final oynama hakkını verdi. Rijkaard , Diyarbakırspor ve Manisaspor maçlarının kadrosunu bozmayıp, ben yenmek istiyorum Bursa'yı derse ki bu kadroyu tekrar eski haline getirmezse Galatasaray Bursaspor'dan rövanşı alacaktır.

Mesele Verilmeyen Penaltı Değil Yeğen, Mesele Kazanmak İçin Her Yolun Mübah Görülmesi

Bir Galatasaraylı olarak bu maça bakış açım Beşiktaş'ın bu maçtan galibiyetle ayrılması veya en azından bir puan alması yönündeydi. Alınan bu sonuçla Galatasaray'ın artık şampiyonluk şansı son 6 maçta 6 galibiyet alan takımdan yada son haftada Fenerbahçe'nin Denizli'de kaybetmesiyle kazanılan şampiyonluklardan bile zor hale geldi. Beşiktaş da fiilen bu maçta ligi en iyi durumda 3. bitireceği kesinleşti.
Galatasaray , Fenerbahçe'ye evinde yenildiğinde bu kadar zoruma gitmedi işin doğrusu. Maçın içinde Fenerbahçe'nin aleyhine çalınması gereken düdükler, verilmesi gereken penaltı ve kartlar ligin cılkının çıktığının göstergesiydi. Emin olun ki Fenerbahçe'nin yerinde Galatasaray olsa ve böyle bir galibiyet almış olsa içime sinmezdi. Olay Lugano'nun eline çarpan pozisyonun verilmemesi veya İbrahim Üzülmez'in pozisyonunun ofsayt olarak nitelendirilmesi değil. Çok bariz olmadıktan sonra hakemler hakkında konuşmak da doğru değil . Futbolumuzun içine tüküren Bilica'nin penaltı öncesi penaltı noktasını eşelemesiydi ve orada hakem olarak görevlendirilmiş 4 tane şahısın hiçbirinin bunu görmeyişiydi. Yanlış anlaşılmasın Ernst'in yaptığı hareket doğru değil, ama sevmesek de birçok maçta bunu görüyoruz, yenik takımın oyuncusu o anlık hırsla vuruyor,hakem de görüp cezasını veriyor. Federasyon da o cezayı 3 maça bağlayacaktır. Ya Bilica'nın yaptıklarının cezası ne olacak?
Bir tarafta Rüştü var , bir tarafta Volkan var. İkisi de şu anda ligin en iyi kalecileri durumundalar. Ama birisi tün takım taraftarlarının saygı duyduğu bir isimken, diğeri kendi taraftarları haricinde tüm futbolseverlerin nefret ettiği bir isim. Penaltıyı kurtarmış hala hakemin üzerine koşuyor, farkında değil ki pozisyon penaltı, penaltı noktası eşelenmiş, bir kırmızı kartı daha çıkaracak basireti kalmamış bir hakem var. Hala daha koşuyor. Galatasaray maçlarında seyirciyi tahrik eder, sonra bir şey olmamış gibi davranır, ayıp ediyor , ihanet ediyor kendisine. Kendisini Dünya'nın en iyi 10 kalecisinden biri olduğunu düşünüyor da Fenerbahçe'den Arsenal'e veya Milan'a neden gidemediğini bir düşünse iyi olacak.
Bu kadar hakeme ve Fenerbahçe'ye sallamasına salladım da Beşiktaş'ın hiç mi kabahatı yok. Bir penaltı kullanma hakkı en azından verilmiş, orası eşelenmiş de olsa atacaksın. Lige 40 gol atamadan ben şampiyonluğa gidiyorum demekle olmuyor. Sanki bu sene Beşiktaş transferler konusunda ciddi değişimler göreceğiz hissine kapılmamak elde değil.
Fenerbahçe de Beşiktaş da hakemleri etkisi altına almak için haftalardır ellerinden geleni yapıyorlar. Demek ki Fenerbahçe'nin gücü Beşiktaş'ın üzerinde, geçen sene de söylediğim gibi geçen sene Beşiktaş'ın aldığı şampiyonluk önümüzdeki 6 sezonda şampiyonluk yaşayamaması için verilen bir sus payıydı.

İDDAA 30. Hafta Turkcell Süper Lig Tahminleri

110------------bursaspor-gaziantepspor------------üst-----------------1.65

161------------BŞ.Bld.Spor-Gençlerbirliği-----------1-------------------1.8

258------------Manisaspor- Galatasaray------------üst-----------------1.55

328------------ankaragücü-eskişehirspor------------0-----------------2.9

329------------antalyaspor-denizlispor--------------02-----------------1.62

330------------diyarbakısrspor-kayserispor---------2------------------2.2

405-------------fenerbahçe-beşiktaş----------------alt-----------------1.7

440------------trabzonspor-kasımpaşa--------------üst-----------------1.55

ALTERNATİF TERCİHLER

110-------------bursaspor-gaziantepspor--------------T.G:4-6-----------2.7

258-------------manisa-galatasaray-------------------H0----------------3.5

405-------------fenerbahçe-beşiktaş------------------T.G:0-1------------3.05

440--------------trabzon-kasımpaşa------------------02------------------2.31

İlginç Bilgiler
------------>Bursaspor evinde Gaziantepspor ile karşılaştığı son 10 yılda hiç mağlup edemedi. 7 maç berabere biterken 3 maçı deplasman ekibi kazandı.
-------------> 2005 yılından beri oynanan Manisaspor , Galatasaray mücadelelerinde deplasman ekibi Manisa'dan iki kez beraberlik, 1 kez de galibiyet alarak döndü. 4 sezonda iki ekip arasında oynanan 7 maçın 6 sı üst bitti.
-------------> Gençlerbirliği'nin Olimpiyat Stadı'nda Belediyespor karşısında bugüne kadar galibiyeti yok. 2 maç alt olarak berabere biterken, 1 maçı Belediyespor kazandı.
-------------> Fenerbahçe ile Beşiktaş'ın karşılaştığı son 8 maçın 7 si üst bitti. Ancak bu maçta iki takımdan da kontrollü oyun bekliyorum. İki takımın da kalecileri formda, kaleciler bu maçı alta götürür.
--------------> Kasımpaşaspor Fenerbahçe'yi deplasmanda yendi, Trabzonspor'u iç sahada yendi, Beşiktaş ile evinde berabere kaldı . Büyük takımlara zaman zaman zorlayan Kasımpaşa bu orandan muhakkak değerlendirilmesi gerekiyor.

Zirve 'de Aslan ve Kartal Hesapları

Beşiktaş ve Galatasaray liderin 5 , Fenerbahçe'nin 4 puan gerisinde 30. haftaya hazırlanıyorlar. Şu anda iki takımın kaderi birbirlerinin elinde gibi duruyor. Ligde 3. ve 4. lük arasında bir fark olmayacağı için bu haftasonundaki maçta Galatasaraylılar Beşiktaş'ı destekleyecekler. Gelecek haftada Beşiktaşlılar Galatasaray'ın Bursaspor'u yenmesini bekleyecekler. Şu anda Bursaspor ile Fenerbahçe'nin ciddi avantajları bulunuyor. Galatasaray'ın ve Beşiktaş'ın açısından bakacak olursa Galatasaray oynayacağı maçları kazanması, Bursaspor'un Ankaraspor ve Galatasaray maçları haricinde kalan 3 maçtan en azından birinde puan kaybetmesini bekleyecek. Evinde oynayacağı Gaziantepspor, Kayserispor veya Beşiktaş maçlarından rakibinin puan kaybetmesini bekleyecek. Bu hafta Beşiktaş'ın alacağı 1 puan sadece Galatasaray'a yarar. Beşiktaş mutlaka kazanmak zorunda ama Mustafa Denizli hesabını şampiyonluk değil de Şampiyonlar Ligi üzerine kurarsa yine hedefe ulaşabilir. Fenerbahçe oynayacağı son 5 maçtan bırakın 4 puan kaybetmeyi 8 puan kaybedebileceği fikstürü var. Galatasaray'ın istikrarsız gidişi Mustafa Denizli'ye Şampiyonlar Ligi hesabı yaptırabilir.

Beşiktaş ile Galatasaray puan olarak dezavantajlı konumda olabilirler. Fakat iki takımın da bütün maçlarını kazanırsa Şampiyon Galatasaray ,ikinci Beşiktaş olacak. Mustafa Denizli'nin geçen seneki söylemlerinin tutmuş olması, bu sene 32. hafta da 4 takımın birden potada olacağını söylemesi , Galatasaray'ın son kazanılan şampiyonlukta son 6 hafta bütün maçlarını kazanarak şampiyon olması Galatasaray'ı ve Beşiktaş'ı önemsememiz gerektiğini gösteriyor.

EMRE ÇOLAK DE SOUZA

Dikkat çekmek istediğim bir diğer isim de oyuna sonradan giren Emre Çolak’tı. Emre Çolak’ın ismi Emre Çolak De Souza olsa eski kulübü Barcelona olsa Galatasaray bu çocuğa 10 milyon euro verir. Bizim Dos Santos’a değil Emre ‘ye ihtiyacımız var. Son derece isabetli şutlar çekmesi, ayağına hakim oluşundan dolayı belki Arda’yı da geçecek bir futbolcu bizi bekliyor. Gelecek sezonun flaş transferi değil belki ama gelecek sezon adından çok bahsettireceğine eminim.

MAN OF THE MATCH : BAROS
Man of the match olan Baros’u tartışmaya gerek yok. Ligin yaklaşık 20 maçında forma giymeyen bir futbolcu olarak ligi gol kralı olarak bitirme ihtimali olan bir futbolcuya tüm taraftarlar sahip çıktı. Taraftar bir Jo ‘lu dönemi düşünüp bir de Baros’lu dönemi düşününce Baros’a hakkını vermesini bilerek alkışlarla uğurladı. ,

BAŞROLDE 2 , YAN ROLLERDE 2, GERİ KALANI FİGURAN
Galatasaray’da dün 4 adam son derece iyi oynadı. Keita, Baros başrolü oynarken, Hakan Balta ve Neill yan rolleri başarılı oynadılar. Geri kalanı figüran olmaktan yine öte geçemediler. Geçtiğimiz haftalardan ders almayanlar yine vardı. Bunların başında Sabri geliyordu. İki tane çok önemli pas hatası yaptı ve haklı olarak Galatasaray taraftarı tepkisini gösterdi.

HAKAN BALTA SOL BEK’E GEÇMELİ!

Üzerinde durulacak bir diğer konu da Hakan Balta idi. Geçtiğimiz haftalarda yazdım, yine yazıyorum. Hakan Balta Galatasaray için son derece yararlı bir oyuncu. Ancak Rijkaard onu yanlış değerlendirdi. Caner’in bek oynamasını anlamıyorum. Yenilen gol yine Caner’in savunması gereken yerden geldi. Ancak işin daha ilginci pozisyonun içinde Caner yok. Hakan Balta asist yapacak oyuncunun üzerine giderken içerideki adam boş kaldı. Bu konunun hemen çözülmesi gerekiyor. Çünkü Hakan Balta stoperde değerlendirilirken Galatasaray’ın oynatmadığı stoperlere bir bakmak gerekir. Servet, Gökhan Zan, Emre Güngör, Emre Aşık…

JO’NUN ÜZERİNİ ÇİZMEDİLER,RESMEN KARALADILAR

Dün gece Galatasaray taraftarı ve hatta Rijkaard bırakın Jo’nun üzerini çizmeyi resmen karaladılar. Bazıları taraftarsın oyuncuya sahip çıkmayacaksan tribünde ne işin var diyebilir ama yanılırlar. Biz ne İngiliz’iz ne de Alman’ınız bizi Jo öteki Avrupalarla karşılaştırdığını dün iyice anlamış oldu. Rijkaard da onu oyuna alarak taraftarın önüne attı. Profesyonel yaşamın gerektirdiği yaşamadığı için Galatasaray taraftarı ona gereken cezayı verdi.

GALATASARAY’A GEREKLİ ŞOK ETKİSİ VERİLDİ

Önce sessiz protesto, sonra sesli protestoyu izledik. Galatasaray gerek yönetim, gerekse Rijkaard , gerekse de ve en önemlisi taraftarın yarattığı şokla takım kendine geldi . Maçın ilk 5 dakikalık sessiz protesto sırasında sanki Galatasaray da takım olarak sessizliğin bitmesini bekledi. Tribünler dün akşam gösterdi ki bazı futbolcuların ismini çizdi. Ruhsuz Galatasaray’dan ben de dahil olmak üzere tüm camia bıkmıştı. Tepki tam zamanında tam ölçüsünde gerçekleştirerek Galatasaray’a gereken şok yapılmış oldu. Galatasaray çok iyi oynamadı. Hala bariz hatalar yapılmaya devam edildi , buna rağmen rakip kaleye atılan şutlar takım üzerinde yaratılan etkisiydi.

Süper Lig Tahminleri 29. Hafta

110------------gaziantepspor-manisaspor---------alt--------1.55
170------------antalyaspor-belediyespor----------02--------1.42
272------------beşiktaş-trabzonspor---------------1---------1.6
348------------gençlerbirliği-bursaspor------------alt--------1.75
349------------kasımpaşa-ankaragücü-------------02--------1.35
375------------denizlispor-eskişehirspor------------2--------2.0
411------------galatasaray-diyarbakırspor----------1--------1.1
440-----------kayserispor-sivasspor---------------10--------1.14
*************************************************************************************
*************************************************************************************
Haftanın Banko Maçı:Galatasaray-Diyarbakırspor-----------1--------1.1
Haftanın Üst Maçı: Galatasaray-Diyarbakırspor-------------1.35
Haftanın Alt Maçı: Gaziantepspor- Manisaspor-------------1.55
Haftanın Beraberlik Kokan Maçları: Gençlerbirliği- Bursaspor
Gaziantepspor- Manisaspor
Haftanın Denemeye Değer Maçları: Beşiktaş- Trabzonspor-----H1---------2.15
Antalyaspor-Belediyespor------------2---------------2.7
Denizlispor-Eskişehirspor------------2----------------2
Galatasaray-Diyarbakırspor--------TG:4-6-----------2
Kayserispor- Sivasspor--------------1----------------1.8
Haftanın Bomba Önerisi: Beşiktaş- Trabzonspor-------------2/1--------------25
Gaziantepspor- Manisaspor--------------------------1/0----------------------14

Önce Top Oynamak Gerek

Adnan Polat'ın bugünkü açıklamaları ile niye o koltukta oturduğunu daha iyi anlıyorum. Polat, “Eğer bir suçlu aranıyorsa, 1 numaralı suçlu benim. Daha sonra futbol komitesi, ardından idari ve teknik heyet gelir” “Hakemleri şikayet edecek futbol bile oynamıyoruz. Bu yüzden hakem kararlarını ön plana getirip, yapılan hataların arkasına sığınmak gibi bir düşüncemiz yok” demiş. Bu sezon Galatasaray'ın lehine , ve daha çok da aleyhine hatalar yapıldı. Ancak yaygara koparmayarak en doğrusunu yaptı. Yaygara koparanlar belki günü kurtarır ama takımlarının ne oynadığının farkına varamaz, ve bu takımlar hep yerinde sayar. Önce top oyna, sonra hakemleri eleştir, hangi kulüpten bahsettiğim belli...

Arda'ya da Kaptan Gerek

1- Arda , Galatasaray'a ne kadar kaptanlık yapabiliyor?
2- Rijkaard devam etmeli mi? Devam edecekse neleri değiştirecek?
3- Rijkaard devam etmeyecekse nasıl bir hoca getirmek gerekiyor? Şayet yola devam edilmeyecekse Avrupa'da bizim standartlarımıza uygun takımlarda şampiyonluklar yaşayıp, Avrupa Kupaları'nda başarılar tatmış hoca getirmek gerekir. Tıpkı Gerets, Lucescu hatta Skibbe gibi...
4- Gelecek sezonun transfer politikası nasıl olacak? Gittikçe Fenerbahçelileşen ve başarısızlığı getiren sistemden acilen vazgeçilmesi gerekir. Bizim ligimizin gerçekleri gözönüne alınması gerekir. Lig olarak rakiplerimiz kimler olabilir? Hollanda, Belçika, Rusya, Ukrayna ve Portekiz takımları ünlü oyuncuları getirerek mi başarı sağladı yoksa kendi yıldızlarını mı yarattı? Göz boyuyan transferlerden kaçıp gelecek vaad eden oyunculara yönelinmelidir.
5- Kewell konusu ne olacak?
6- Hakan Şükür'e kulüp içinde mesela sportif direktör olarak yer verilebilir mi?
7- Adnan Sezgin'in bu kulüpteki misyonu nedir?
8- Türk futbolcu transferleri neye göre belirlenecek?
9- Bir Türk forvet alınması gerekiyor mu?
10- Altyapıda verilen eğitimlerinin gözden geçirilmesi gerekiyor. Artık Galatasaray'ın uluslararası niteliğini sürdürmesi gerekiyorsa futbolculara İngilizce eğitimi vermek gerekiyor.
11- Bu takımın abiye ihtiyacı var. Bu Bülent Tulun olabilir, Hagi olabilir, Hakan Şükür , Bülent Korkmaz olabilir, Florya'ya abi şart. Arda'ya da kaptan gerekiyor.

Geretsler Şükürler Terimler Metin Oktaylar Gerek

Geçen hafta Gaziantep’teki Sivasspor ‘ u izlemiştim. Geçen seneki ile alakası olmayan bir Sivasspor izleyince içimden Fenerbahçe maçının skoru ne olursa olsun Sivasspor’u rahatlıkla geçer diye düşünmüştüm yine yanılmışım. Galatasaray bu Sivasspor’u da yenemiyorsa evinde hücum gücü zayıf Fenerbahçe’yi yenemiyorsa bırakın şampiyon olmasını ligi 3. dahi bitirmesini istemiyorum. 4. olsun gelecek sene için motivasyon eksikliği nereden kaynaklanıyorsa ,mevkilere gereken transferler ne ise belirlenmesi gerekiyor. Çözüm yeni bir teknik adamsa yeni bir teknik adam, yeni bir yardımcı antrenörse yeni bir yardımcı antrenör, gereken ne ise yapılması gerekiyor.

Özetlerde gördüğüm Galatasaray dökülüyor. Savunma yapmayı bile beceremeyen bir Galatasaray var sahada. Maalesef bunun sorumlusu Galatasaray yönetimi ile Rijkaard’dır. Sorun yönetimin yaptığı transferlerde olmadığını görmek gerekir. Sorun Florya’nın yönetiminde, bunu oynanan futboldaki motivasyon eksikliğinden anlıyorsunuz. Bu kadar ruhsuz bir Galatasaray , bir Bülent Korkmaz döneminde gördüm, bir de bu dönemde gördüm. Bana kızan olabilir, beni haksız gören olabilir fakat Hakan Şükür gibi bir ağabeyin olmamasına bağlıyorum. Skibbe iyi niyetiyle bazı şeyleri çözmeye çalışıyordu, ama Türkleri çözemediğinden başarısız olarak gönderildi. Bırakın bu kadroyu şayet sahaya Galatasaray Fırat- Uğur- Semih- Emre Aşık- Alpaslan- Aydın- Mehmet Güven- Ayhan – Dos Santos- Ümit Karan- Yaser şeklinde bile sahaya çıksa bundan daha kötü oynayamaz. Beğenmediğimiz Yılmaz Vural ‘a veya Hikmet Karaman’a ver bu kadroyu bu Sivas’tan puan alıp gelmezse ben de bir şey bilmiyorum. En azından birliktelik sağlarlar, forman için oyna edebiyatıyla Galatasaray formasıyla puan alır gelir. Gerets’in ne kadar hakkının yendiğinin şimdi daha iyi anlıyor Galatasaraylılar . Adam nasıl bir kadro ile ne başarmış ayakta alkışlamak gerekir bu adamı. Şimdi Galatasaray yönetimi nerelerde hata yapıldığını tespit edecek, futbolculara gereken cezalar verilecek, yolların kimlerlen ayrılması gerektiğini taraftarlar biliyor, artık
uygulama sırası Galatasaray yönetiminde.

Bir de Barış’ın yaptığı hareket cezasız kalmayacaktır, gerekli ceza 3 maç -5 maç ne ise verilir , şeriatın kestiği parmak acımayacağı için sorun da edilmemelidir. her şeye rağmen Barış’ın beraberlik golünden sonra isyan bayrağını açabilmesi en azından birilerinin hayat emaresi taşıdığını gösterir. Tüm Galatasaraylılara sabır diliyorum.

Turkish Super League Predictions From Turkey / İddialı Turkcell Super Lig Tahminlerim

Bu hafta daha garanti maçlar yazmak istedim. Alternatif yüksek oranlı TSL tahminlerim de aşağıda olacaktır.

**************************************************************************************

122--------ankaragücü-beşiktaş----------alt-------------1.65

170--------bş.bld-denizlispor-------------1---------------1.6

260--------bursaspor-antalyaspor--------1---------------1.3

318--------diyarbakırspor-gaziantepspor--10-------------1.29

319--------eskişehirspor-kasımpaşa-------üst------------1.5

320--------manisaspor-gençlerbirliği------alt-------------1.5

377--------fenerbahçe-kayserispor--------i.y0-----------2.5

473--------sivasspor-galatasaray----------2--------------1.45

**************************************************************************************

haftanın üst maçı: eskişehirspor-kasımpaşa-------1.5

haftanın alt maçı: manisaspor-gençlerbirliği-------1.5

haftanın banko maçı: sivasspor-galatasaray-----2--------1.45

haftanın beraberlik kokan maçları:

ankaragücü-beşiktaş

diyarbakır-gaziantepspor

fenerbahçe-kayserispor

manisaspor-gençlerbirliği

haftanın denemeye değer maçları:

fenerbahçe-kayserispor--------i.y0------------2.5

sivasspor-galatasaray----------H2-------------2.5

eskişehirspor-kasımpaşa-------T.G:4-6--------2.35

manisaspor-gençlerbirliği------T.G:0-1--------2.7

Bu hafta Galatasaray'ın rahat bir galibiyet alacağını düşünüyorum. Geçen haftanın acısını çıkarabileceği en uygun rakip Sivasspor olarak gözüküyor, bu maçı da kazanamazlarsa bu takıma hiç birşey söylenemez. Manisa ve Gençlerbirliğinin karşılaşmasında çok gol sesi çıkmaz, Eskişehir- Kasımpaşa maçını ev sahibinin kazanacağını düşünsem de üst daha mantıklı gözüküyor.

TURKCELL SÜPER LİG İDDAA TAHMİNLERİ

28.Hafta Maçları
4/2/2010 Ankaragücü - Beşiktaş 2
4/3/2010 Büyükşehir Bld. - Denizli 1
4/3/2010 Bursa - Antalya 1
4/4/2010 Trabzon - Ankaraspor BYE
4/4/2010 Diyarbakır - Gaziantep ALT
4/4/2010 Eskişehir - Kasımpaşa ÜST
4/4/2010 Manisa - Gençlerbirliği 1

4/4/2010 Fenerbahçe - Kayseri ALT
4/5/2010 Sivas - Galatasaray 2