29 Mart 2010 Pazartesi

Eğri Oturup Doğru Konuşmanın Vakti Geldi


Galatasaray'da bu Fenerbahçe derbisi yeterince heyecan uyandırmadan hüsranla bitti. Maç öncesinde Özhan Canaydın'ın vefatı, seçim ve Galatasaray'ın geçtiğimiz haftalarda parlak bir oyun sergileyememesi en azından beni geçmiş derbilere nazaran çok daha az heyecanlandırmıştı. Maçta çok beklenenin ötesinde birşey yoktu. Fenerbahçe bir deplasman takımının oynaması gerektiği akılcı bir oyun ortaya koydu, her zaman Galatasaray'a karşı üstün gelen şansının yardımıyla, Galatasaray'daki bireysel hatalardan ötürü galip gelmesini bildi. Galip gelecek oyunu ortaya koymamasına rağmen bileğinin hakkıyla Galatasaray'ı yenmesini bildi. Ancak bu maçtan sonra Galatasaray'ın çıkarması gereken dersler de vardır.

1-Galatasaray yıllardır Fenerbahçe derbilerinde oyun oynamaya çalışan, açık futbolu tercih eden, hücumcu oyuncularla maç kazanmaya çalışıyor, artık bundan vazgeçip daha defansif bir oyuncularla kontratak oynaması gerekiyor.

2- Elano Brezilya Milli Takımı'nın oyuncusu olabilir ama Galatasaray'a uymadı, kim ne derse desin oynamak isteyen Lincoln , Elano'dan daha yararlı bir oyuncuydu. Elano hangi maçı kurtardı? Lincoln gerek tribünleri ayağı kaldıran gerekse de bitirici paslar ve şutlar atardı, onu yönetebilme becerisi göstermek yerine gönderilme tercih edildi.

3- Leo Franco , Galatasaray'ın bu sezon ki en hatalı transferidir. Elano'yu alırken uyum gösterip gösteremeyeceğini bilemeyebilirsiniz fakat Leo Franco zaten geçmiş Galatasaray maçlarından sabıkalı bir isimdi. Galatasaray'ın kalesinde Leo Franco ayarında bir kaleci oynayacaksa pekala Ufuk veya Aykut da bu takımın kalesini korur. Yabancı hakkını Leo Franco'dan yana kullanmaya devam etmek Galatasaray'a ihanet etmek demektir.

4- Maalesef Jo ve Dos Santos Galatasaray'ın çapında adamlar değiller. Sezon sonunda sözleşme yenilenmeyecektir.

5- Dün de bir kez daha gösterdi ki Galatasaray'da şampiyonluk coşkusu yok. Bir gün önce her ne kadar Rıza Çalımbay'ın sayesinde Eskişehirspor'u yenen Beşiktaş'ta bir şampiyon olma coşkusu var, Galatasaray'da herhangi bir galibiyette Bursaspor'daki Beşiktaş'taki şampiyon olma isteği yok.

6- Fenerbahçe , Galatasaray'ı Ali Sami Yen'de yenerek Galatasaray'ın karizmasını çizmiştir fakat ligi Galatasaray'ın altında bitirmeye mahkumdur.

7- Rijkaard'ın gelecek sezon devam edip etmemesi konusunda tereddütler oluşmuştur. Çünkü ligde bir kaç maç hariç önemli maçlarda varlık gösterememiştir. Önemli büyük maçları kazanama, deplasmanda Anadolu maçlarında puan kaybetmeye devam et, nasıl şampiyonluk gelecek bunun çaresi bulunması gerek. Rijkaard hataların ne olduğunu biliyorsa devam etmelidir.

8- Caner Erkin Galatasaray'ın yedek kulubesinin adamıdır, Emre Aşık'tan sol bek olur Caner 'den sol bek olmaz. Gelecek sezona Hakan Balta'ya alternatif gerçek bir sol bek bulunması gerekiyor.

9- "Stay with us Harry" 'nin yokluğu acayip hissediliyor.

10- Fenerbahçe maçları teknik taktik maçları değildir, eninde sonunda 30 metreden bir şut atılır, topu kaleci kurtacaksa adama çarpıp ağlara giden bir maçtır. Bu döngüden nasıl çıkılacağını tespit eden birisi varsa beri gelsin......

ZİRVE YARIŞI KIZIŞTI

Zirve yarışı fena kızıştı.Dünkü derbi sonrası galatasaray ağır bir yara almış olsa da bursaspor maçı hariç diğer maçlarda iyi bir performans gösterirse tahminimce pek zorlanmayacaktır.Ama tabiki önemli olan bu performansı gösterebilmektir.Fenerbahçe ise derbiyi kazanarak önemli bir avantaj kazansa da oynadığı kötü futbol nedeniyle puan kaybedecektir.Ama herşeye rağmen futbol bu...Ligin şampiyonunu şimdiden belirlemek zor ama kendimce bir yorum yapacak olursam benim 1. favorim bursaspor,2. favorim ise diğer üç takımdan biridir.

BURSASPOR 58 PUAN

Antalyaspor

Gençlerbirliği (D)

Gaziantepspor

Galatasaray (D)

Kayserispor

Ankaraspor (D)

Beşiktaş

FENERBAHÇE 55 PUAN

Kayserispor

Ankaraspor (D)

Beşiktaş

Kasımpaşa (D)

Eskişehirspor

Ankaragücü (D)

Trabzonspor

BEŞİKTAŞ 55 PUAN

Ankaragücü (D)

Trabzonspor

Fenerbahçe (D)

Sivasspor

Diyarbakırspor (D)

Manisaspor

Bursaspor (D)

GALATASARAY 53 PUAN

Sivasspor (D)

Diyarbakırspor

Manisaspor (D)

Bursaspor

İstanbul B. B. (D)

Antalyaspor

Gençlerbirliği (D)

26 Mart 2010 Cuma

Predictions Turkish Süper League 27. Week from Turkey


111-----belediyespor-bursaspor--------alt--------1.7
157-----gençlerbirliği-diyarbakırspor---02--------1.55
266----beşiktaş-eskişehir--------------02--------2.34
318----antalya-manisaspor------------0----------2.9
319----denizli-kasımpaşa--------------1-----------1.9
320----gaziantepspor-sivasspor-------1-----------1.8
402----galatasaray-fenerbahçe--------1-----------2
436----kayserispor-trabzonspor-------0-----------3.1

25 Mart 2010 Perşembe

YA TUTARSA

27.Hafta Maç Tahminlerim

3/26/2010 Büyükşehir Bld. - Bursa 2

3/27/2010 Gençlerbirliği - Diyarbakır 1

3/27/2010 Beşiktaş - Eskişehir 1

3/28/2010 Ankaraspor - Ankaragücü bye

3/28/2010 Gaziantep - Sivas alt

3/28/2010 Denizli - Kasımpaşa alt

3/28/2010 Antalya - Manisa 1

3/28/2010 Galatasaray - Fenerbahçe 10

3/29/2010 Kayseri - Trabzon 2

23 Mart 2010 Salı

SİLKİNMEK LAZIM


Galatasaray haftasonunda maçın ilk 10 dakikası hariç top oynamadı. Sanki bir hazırlık maçı oynanıyor ve Galatasaray da o maçta öndeydi. Dakika 60 olduğunda bu maçın kazanılmasının mümkün olmadığını televizyondan bile anlıyordunuz. Sahanın kenarında oyunu değiştirebilecek sadece Baros var ,o da ,Jo da yalnız kaldılar. Sorun sadece Kewell, Arda ve Hakan Balta'nın eksikliklerine bağlarsak hata yapmış oluruz. Sorun maalesef oyuncu seçimleri ve sabit taktik anlayışı.
Elbette ki koskoca Rijkaard'ı taktiksel manada eleştirecek kapasitede değilim fakat oyun elden kayıp giderken sadece Elano'nun çıkarılıp Baros'un alınması neyi değiştirir. Orta saha hücuma yardım etmiyor. Herkes eleştirirdi Skibbe'yi fakat çok önemli bir özelliği vardı. Yeri geldiğinde 3 'lü savunmaya dönüyordu, Rijkaard orada varsa risk alacak, oyunu değiştirmesi gerekiyor. Galatasaray bir gol yedi, Rijkaard'ın ağlamaya yakın bir surat ifadesi vardı. O da heralde ne yapacağını şaşırmış durumda. Maç sonu basın toplantısında kötü karne getirmiş bir çocuk ifadesi vardı. Rijkaard çaresiz kalmış gibi duruyor.
Kewell ve Arda 'nın yokluğunu Galatasaray'ın deplasmanlarda olumsuz skor aldığını düşünenler varsa yanılıyorlar. Esas sorunlardan biri Caner'in sol bekte oynaması, çok önemli pas hataları yapıyor, pozisyon hataları yapıyor. Hakan Balta takıma döndüğünde değişimin nasıl olacağı görülecektir.
Son söz de Elanoo ve Dos Santos'a olacak. Elano büyük takımların sistem oyuncusu olabilir ama ne yazık ki Lincoln'deki skora etki edecek kapasiteyi bu düzende göremiyorum. Arada sırada parlayacak diye takımın 9 kişi oynamasına gerek yok. Dos Santos kesinlikle Galatasaray'ın oyuncusu değil. Zaman zaman parlamalar yapıyor,80 dakika yatıyor. Her ne kadar toparlanmış olsa da istediğimiz seviyeye gelebilecek gibi durmuyor. Sezon bitmeden 2 maçı alıp Galatasaray'a getirebilecek gücü de var gibi duruyor.
Fenerbahçe maçı kader maçı olacak. Fenerbahçe geride bekleyecek bu maçta, bu maçı almak istiyorsan Baros ve Jo'yu yanyana koyup, Elano 'yu daha geride değerlendirmek gerektiğine inanıyorum. Çift önlibero ile devam edecek oyun iki takımın birbirinden hata yapmasını bekleyecek bir oyuna çevirir. Dakikalar ilerledikçe de kazanmak zor olur.

SİLKİNMEK LAZIM


Galatasaray haftasonunda maçın ilk 10 dakikası hariç top oynamadı. Sanki bir hazırlık maçı oynanıyor ve Galatasaray da o maçta öndeydi. Dakika 60 olduğunda bu maçın kazanılmasının mümkün olmadığını televizyondan bile anlıyordunuz. Sahanın kenarında oyunu değiştirebilecek sadece Baros var ,o da ,Jo da yalnız kaldılar. Sorun sadece Kewell, Arda ve Hakan Balta'nın eksikliklerine bağlarsak hata yapmış oluruz. Sorun maalesef oyuncu seçimleri ve sabit taktik anlayışı.

Elbette ki koskoca Rijkaard'ı taktiksel manada eleştirecek kapasitede değilim fakat oyun elden kayıp giderken sadece Elano'nun çıkarılıp Baros'un alınması neyi değiştirir. Orta saha hücuma yardım etmiyor. Herkes eleştirirdi Skibbe'yi fakat çok önemli bir özelliği vardı. Yeri geldiğinde 3 'lü savunmaya dönüyordu, Rijkaard orada varsa risk alacak, oyunu değiştirmesi gerekiyor. Galatasaray bir gol yedi, Rijkaard'ın ağlamaya yakın bir surat ifadesi vardı. O da heralde ne yapacağını şaşırmış durumda. Maç sonu basın toplantısında kötü karne getirmiş bir çocuk ifadesi vardı. Rijkaard çaresiz kalmış gibi duruyor.

Kewell ve Arda 'nın yokluğunu Galatasaray'ın deplasmanlarda olumsuz skor aldığını düşünenler varsa yanılıyorlar. Esas sorunlardan biri Caner'in sol bekte oynaması, çok önemli pas hataları yapıyor, pozisyon hataları yapıyor. Hakan Balta takıma döndüğünde değişimin nasıl olacağı görülecektir.

Son söz de Elanoo ve Dos Santos'a olacak. Elano büyük takımların sistem oyuncusu olabilir ama ne yazık ki Lincoln'deki skora etki edecek kapasiteyi bu düzende göremiyorum. Arada sırada parlayacak diye takımın 9 kişi oynamasına gerek yok. Dos Santos kesinlikle Galatasaray'ın oyuncusu değil. Zaman zaman parlamalar yapıyor,80 dakika yatıyor. Her ne kadar toparlanmış olsa da istediğimiz seviyeye gelebilecek gibi durmuyor. Sezon bitmeden 2 maçı alıp Galatasaray'a getirebilecek gücü de var gibi duruyor.

Fenerbahçe maçı kader maçı olacak. Fenerbahçe geride bekleyecek bu maçta, bu maçı almak istiyorsan Baros ve Jo'yu yanyana koyup, Elano 'yu daha geride değerlendirmek gerektiğine inanıyorum. Çift önlibero ile devam edecek oyun iki takımın birbirinden hata yapmasını bekleyecek bir oyuna çevirir. Dakikalar ilerledikçe de kazanmak zor olur.

ÖZHAN CANAYDIN TÜRK FUTBOLUNUN ABİSİYDİ


Dün gece itibarı ile Galatasaray’ın eski başkanı Özhan Canaydın hayata gözlerini yumdu. Başkanlığı döneminde yaptıkları ile çok tartışıldı. Bugünkü yönetim ile kendi yönetimi arasında farklar vardı. Kimi zaman çok doğru kimi zaman da yanlış kararlar verdi. Artık bunların bir önemi yok. Çünkü artık o da yok. Fair playin önde ismi Özhan Canaydın için mutlaka ismi ölümsüzleştirilmeli. Haftasonu oynanacak Fenerbahçe maçı onun davranış ve hareketlerine uygun olarak geçmesini diliyorum. Belki olası Fenerbahçe’nin galibiyetinde rakibi alkışlamak tam da ona yakışır bir veda olacaktır. Bu kadar iyi bir insanın yeri belli, yukarıdan bizi izleyecek, alınacak bir Fenerbahçe galibiyeti ona verilecek güzel bir veda hediyesi olacaktır. Ruhu şad olsun.

DÜŞENİN DOST OLMAZ BE YİĞİDO


Yiğido ardı ardına yaşadığı puan kayıpları, Muhsin Ertuğral’ın görevinden istifa etmesiyle iyice köşeye sıkışmış durumda. Nereye saracaklarını şaşırmış durumda olan bir Sivasspor yönetimi var. Geçen sezon şampiyonluğa oynarken bu sezon küme düşmeme mücadelesi yapacak olması ister istemez onları panikletiyor. Geçen sezon şampiyonluğa giderken ne kadar light bir mücadele veren Anadolu takımları Sivas’ın gözünün yaşına bakmıyor. Çözümü federasyonun Diyarbakır kararlarına itiraz etmede göreceklerine günü idare edecek bir çözüm bulmaları gerekiyor. Çözüm de bu ligi iyi bilen , gittiği takımlarda son haftalarda müthiş bir ivme yakalatan Hikmet Karaman’ı getirmektir. Bekleyip Sivasspor’un yeni teknik adamın kim olacağını göreceğiz.

SAHALARIMIZDA GÖRMEK İSTEMEDİĞİMİZ TÜRDEN HAREKETLER


İlki Trabzon maçında ayağının dibine atılan su şişesi temas etmemesine rağmen kendine yere atan Keita ‘ydı. Artık sadece Ali Sami Yen’in taklacısı olmaktan vazgeçip, deplasmanların taklacısı olup oyununa konsantre olması gerekiyor.
İkincisi de işin suyun çıkaran Fenerbahçe yönetiminin her maç sonrası çıkıp konuşmasının üzerine devre aralarında hakem odasını basmaya başlamış olmasıydı. Yendikleri veya yenildikleri maçlardan sonra sadece Fenerbahçe aleyhine olan pozisyonları dile getirip Federasyonu ve taraftarlarını etkilemeye çalışması artık gına getirdi. Birileri bu insanları sustursun.

YÜRÜ BE BURSASPOR !


Bursaspor dün akşam Denizlispor karşısında almış olduğu galibiyetle 3 büyüklerle aradaki farkı daha açmayı başarmış oldu. 3 büyük takımı tutanlar da , diğer Anadolu takımlarını tutanlar da artık Bursaspor’un olası şampiyonluğuna ses çıkarmayacağına benziyor. Galatasaray’ın Fenerbahçe ile , Fenerbahçe ‘nin gerek Türkiye Kupası’nda yapacağı mücadele gerekse de Galatasaray , Beşiktaş ve zorlu fikstür programı, Beşiktaş’ın Fenerbahçe ve son hafta Bursaspor ile karşılaşacak olması Bursaspor’u daralan yolda daha da avantajlı kılıyor. Belki de Türk futbol tarihindeki en önemli kırılma noktası 1 ay sonra gerçekleşmiş olacak.

19 Mart 2010 Cuma

19 – 20 – 21- 22 MARCH 2010 TURKISH SUPER LEAGUE PREDICTIONS FROM TURKEY


BENCH COUPON
SIVASSPOR-GENÇLERBIRLIGI:In this match away team Genclerbirligi will take point or points. X2
KASIMPASA-BESİKTAS: Besiktas is a team of league which is strong team. Kasımpaşa play offansive , Beşiktaş will make profit. Besiktas is a favourite team in this match, because this match won’t be away match. Beşiktaş’ll win.2
MANISASPOR-İSTANBUL BŞ. BLD.: Manisaspor is hard position now, but they didn’t won easily. İstanbul Belediyespor call attention to other teams. Maybe they haven’t any supporters, but they have special coach who is Abdullah Avcı. In this season they had stability position. İn this match İstanbul Büyükşehir Belediyespor will take point or points.X2
SURPRISE COUPON:
FENERBAHÇE-GAZİANTEPSPOR: Fenerbahce lost too many points due to manager coach Daum, Spanish striker Guiza,disabled players. Coming week they will meet againist Galatasaray at Ali Sami Yen. Gaziantepspor is a good team but also they are careless. They consider important big matches. In this season at Gaziantep, Gaziantep won againist Fenerbahçe match. Gaziantepspor may take point or points.X2
TRABZONSPOR-GALATASARAY: Galatasaray likes Trabzonspor matches. Home or away matches are without difference. If Galatasaray will win champion, Galatasaray must take points. Two weeks ago Galatasaray lost at Eskişehir.They come limited position. Milan Baros joined team last week. Abdul Kader Keita catch form . Strong team Galatasaray will make everything at Trabzon due to win this match. Again Galatasaray is favaroute team.2
ANKARAGUCU- KAYSERİSPOR: Due to me, In Turkish Super League in this week this match is draw game. Each teams have strong defansive players. Kayserispor more and mor e go away target . Ankaragücü will take point against hard rival team.X

26. Hafta Turkcell Süper Lig Tahminleri


111---KASIMPAŞA-BEŞİKTAŞ----------H2-------3.15
166---DİYARBAKIR-ANTALYA--------H0--------3.75
167---MANİSA-İST.BŞ.--------------------02---------1.45
263---FENERBAHÇE-GAZİANTEP------H2-------2.55
326---ANKARAGÜCÜ-KAYSERİ--------0---------2.9
327---SİVAS-GENÇLERBİRLİĞİ---------0---------3.0
383---TRABZON-GALATASARAY------2---------2.1
417---BURSA-DENİZLİSPOR-------------H0------3.4
HAFTANIN ALT MAÇI : MANİSA-İST.BŞ------1.6
SİVAS-GENÇLERBİRLİĞİ---1.6
HAFTANIN ÜST MAÇI : TRABZON- GALATASARAY---1.55
HAFTANIN BANKOSU: SİVAS-GENÇLERBİRLİĞİ-02-1.45
HAFTANIN BOMBALARI: BURSASPOR-DENİZLİSPOR
TEK FARKLI KAZANIR-H0- 3.4
KASIMPAŞA- BEŞİKTAŞ: BEŞİKTAŞ EN AZ İKİ FARKLI KAZANIR-3.15

18 Mart 2010 Perşembe

Ali Sami Yen Fenerbahçe Maçında Sessiz Olamaz!

Galatasaray , Ankaragücü maçında gerçekleşen uçan seyirci olayı sonrası Galatasaray'ın PFDK'ya gönderilmesi ile bazıları ellerini ovuşturmaya başladılar. Galatasaray'ın Fenerbahçe ile 28 Mart'ta oynanacak derbi maçının seyircisiz oynanması gündeme getirildi. Galatasaray'ın bu maçta ceza alması sağlamak için geçtiğimiz yıllarda görülen İnönü Stadı'ndaki yaralama olayı ile bağdaşlaştırılmaya çalışılıyor. Bu maçta Galatasaray kulubüne mal edilebilecek en ufak bir olay gerçekleşmemiştir. Ne stada sokulan ve kullanılan bir bıçak ne de ateşli bir silah kullanımı bu olayda görülmektedir. Birçok stadta ve bir çok maçta görülen bir kavga olayı ,sonunda da panikle çatıdan düşen bir seyircinin görüntüleri gösterildi. Galatasaray'ın bu maçta alacağı ceza ve stadın kapanması Federasyonu kalan maçlarda çok zor duruma düşürecektir.
Tahkim Kurulu eski başkanı Türker Aslan da buna benzer görüş savunuyor. Açıklaması da "Olayların maçla ilgisi yok., ama raporları görmeden birşey söylemek doğru değil. Bana göre Galatasaray'ı bağlayacak bir olay yok.... "
Geçmişte yaşanan Beşiktaş ve Fenerbahçe maçlarındaki olayların hatırlatılması üzerine ise Aslan, “Olayda içeri silah sokma yok ve silahı sokmamak için gerekli tedbirlerin alınması gerek. Bundan da ev sahibi takım sorumludur. Ama Ali Sami Yen Stadı'na bir silah sokulmamış. İki kişi tribünlerde kavga etmiş ve bunda kulübün herhangi bir sorumluluğu olmaz. Zaten kavga eden iki insandan kulüp nasıl sorumlu olur? İçeriye silah sokmamış, yabancı madde atılmamış, maç içinde herhangi bir olay olmamış, maç içinde de kavga edebilirlerdi. Kavga bu iki seyirci birbiriyle kavga edince kulüp niye sorumlu olsun? Yine de bütün bunlara rağmen polis raporunu bilmek lazımk, bir de oradaki temsilci raporunu görmek lazımi bunları görmeden bazı şeyleri söylemek yanıltıcı olabilir" şeklinde açıklamalarda bulundu.

Bursaspor'un Başarısı Gaziantepspor'a Uymaz


Gaziantepspor Başkanı İbrahim Kızıl ''Bursaspor o kadar önemli bir transferde yapmadı. Doğru işler yapıldı, az parayla çok iş yaptılar. Ertuğrul Sağlam'ın da katkısı bu takımı aldı götürdü. Az parayla büyük işler ve doğru adımlar atarsanız başarılı oluyorsunuz. Bursaspor takımı iyi gidiyor. Başkanı ve yöneticileriyle de devamlı konuşuyoruz. Bulundukları yer çok önemli. Onun için, ben de bu sezon Bursaspor'un başarısını gıpta ile izliyorum. Herşey para demek değil. Bursaspor sıkıntılı olmasına rağmen iyi sonuçlar aldı. Bulunduğu yerde çok önemli. Bu sezon her şeyin para olmadığını gördük. Gelecek yıl adımlarımızı daha temkinli atacağız'' diye konuşmuş.

Sezon başında ben de dahil olmak üzere bir çok bu işi takip eden insan Bursaspor'un lider olmasa bile zirveyi zorlayacağını biliyorduk. Heralde bir tek kendisi bu kadar başarılı olacaklarını görememiş. Bursaspor bu ligi çok iyi bilen,genç ve gelecek vaad eden son derece karakterli Ertuğrul Sağlam'ı bir sezon öncesinden getirmiş. Her türlü takım üzerindeki hakkı ona bırakmış. Titizlikle araştırarak Bank Asya'dan Ozan İpek'i , Arjantin'den Batalla'yı getirmişler. Beşiktaş'ta kendisini ispat etmiş Zapo'yu defansa monte etmişler. Sercan için üç büyükler yüklü para önermelerine rağmen kabul etmeyip ellerinde tutmuşlar,genç futbolcular ile Ivankov, Ali Tandoğan gibi isimleri kaynaştırmışlar ve sonunda ekip ruhunu yakalamışlar. Bunun neresi şaşırtıcı. Doğrudur çok para harcamamış olabilirler fakat çok keskin olan bir taraftar topluluğunu arkasına almış bir takımın karşısında kimse duramaz.

Bu sene Beşiktaş'a satacak Julio Cesar dışında oyuncun kalmadı. Bu sezon sonunda sen de kalk paraya kıy Lucescu'yu Gaziantep'e getir. Ona uygun bir bütçe hazırla, sana Ukrayna ve Afrika searchlerini sunsun,o oyuncuları getir , gerisine karışma. Para var zaten Tabata ve İsmail Köybaşı'ndan gelen paraların üzerine yayın gelirlerini koy başarı kendiliğinden gelecektir,taraftarı da arkana alırsın.

17 Mart 2010 Çarşamba

Diyarbakırspor Bank Asya Yolcusu


Bu konu için söylenecek çok şey var. Bekleyip görmek gerekiyordu. Artık bir futbolsever olarak Diyarbakırspor hakkında en ufak bir şey duymaya tahammülüm kalmadı işin doğrusu. Çok değil bundan birkaç sezon evvel ki olaylı Galatasaray -Fenerbahçe maçında yoğun miktarda su şişeleri atılmıştı ve maç sonrasında Galatasaray 2007-2008 sezonundaki ilk 5 maçını seyircisiz oynamak zorunda kalmıştı. Diyarbakırspor- Bursaspor maçında ise bırakın su şişeleri atmayı, taş yağmuru vardı. İşin adalet kısmını geçiyorum. O zaman Galatasaray'ın hakkını yediler gibi şeyler söylemek değil niyetim, o ceza her nasıl normalse, bu ceza çok çok hafif kalır. Bu olaylar örneğin Manisa'da olsa Manisaspor şimdiden kesinlikle ikinci lige düşürülmüş, 1 sene boyunca seyircisiz oynama cezasını almıştı. İş ceza kesmeye gelince Diyarbakır'a ayrı diğer takımlara ayrı ceza vermek yarın öbür gün gerçekleşecek diğer olaylarda örnek teşkil edecektir. Diyarbakır şehrinin durumu diğer Süper Lig ekiplerinin durumundan farklı olabilir ancak bu ligin kalitesini yükseltmek istiyorsak Diyarbakır'ı es geçerek bunu başaramayız. Diyarbakır takımının aldığı 3 maçlık cezanın bitiminde ligin 32. haftasında Beşiktaş 'ın Diyarbakır'da maçı var. Beşiktaş'ın oraya hangi ruh haliyle gidebileceğini düşünebiliyormusunuz? Şimdi de işin içine siyasiler girerek Diyarbakır'ı kurtarmayı deniyorlar, ne kadar siyaset futboldan uzak dursun desek de onlar bu işin içine girecekler ve Türk futbolunu daha da zor günler bekleyecek. Çok bir çözüm önerisi istiyorlarsa Diyarbakır stadında seyircilerinin önüne yüksek ağlar gersinler, rakip takım futbolcuları ve hakemler sadece küfür yiyerek maçlarını oynasınlar.


Son söz olarak da bu federasyon Diyarbakırspor'u iki maçı hükmen mağlup oldu diye küme düşürmeyi gözü yemez. Diyarbakır'ı kendi haline bırakarak düşmesini izler.

İDDAA YORUMLARI 18 MART 2010 UEFA AVRUPA LİGİ


571----FULHAM-JUVENTUS-----------------1--------2.1

572----MARSİLYA-BENFICA-----------------10------1.16

574----WERDER BREMEN-VALENCIA--------10----- 1.2

576----LIVERPOOL-LILLE--------------------H1-----2.5

ORAN:7.3

11 Mart 2010 Perşembe

11 Mart 2010 UEFA AVRUPA LİGİ İDDAA ÖNERİLERİ


587 PANATHİNAKOS-ST.LİEGE-------1-------1.5

581 ATL.MADRİD-SP.LİZBON---------1-------1.5

584 RUBİN KAZAN- WOLFSBURG-----1-------1.8

585 BENFICA-MARSİLYA-------------1--------1.7

588 VALENCİA-WER.BRE.-------------02-------1.87

--********************************************

**********************************************

SİSTEM:4

2 Mart 2010 Salı

Bu Bahar Yalancı Bahar


Galatasaray Kasımpaşa'yı güzel bir oyunla yenmesini bildi. En azılı Galatasaray eleştirmeni Hıncal Uluç bile Galatasaray'ı yere göğe sırdıramıyor. Bazı belli başlı spor yazarları hariç bir çok kişi herkes Galatasaray'ı havaya sokmaya çalışıyor. Galatasaray Kasımpaşa önünde iyi oynadı oynamasına da Galatasaray bu sezon bir daha bu kadar etkili oynamaması çok muhtemel. Çünkü Galatasaray'ın bu kadar etkili oyununun en önemli sebebi Kasımpaşa'ydı. Bu ligde hiçbir takım Beşiktaş'ı ve Fenerbahçe 'si de dahil olmak üzere kimse Galatasaray'a karşı bu kadar açık oynayamaz. Yılmaz Vural şükretsin ki Galatasaray o kadar da günün de değildi. Bu maçta 7-8 fark bile oluşabilirdi. Şu anda Galatasaray'ı abartarak yazan insanların hedefi Galatasaray'ın havaya girerek Eskişehir'de puan kaybetmesini bekliyorlar. Yani Leo Franco maç sonu gidip Yılmaz Vural'ın yanına tebrik etmesi, Sabri'nin de bu yönde açıklamalar yapması Galatasaray'ı havaya sokar, haftasonu Kasımpaşa gibi açık oynayan bir takımla değil Eskişehirspor gibi dirençli bir takımla oynayacak.


Dos Santos beni ve tüm herkesi şaşırttı. Bu hafta beklenen Dos Santos'u izledik. Yine ama diyorum Santos'u bir kaç maç daha izlemek gerek, bakalım 3-4 maç üstüste iyi oynarsa ben de söylediklerimi geri alırım. Sanki hiç de öyle olacakmış gibi de gelmiyor.

Bu Virajı Alacak Adam Daum'dur


Fenerbahçe, TSL 'in lideriydi fakat devre arasında çok şeyin değiştiği alınan skorlardan belli oldu. Ligin 2 . yarısına son dakikada alınan puanlarla giren Fenerbahçe gün geçtikçe çıkmaz sokağa girmeye başladı. Ardı ardına gelen sakatlıklar, alınan kötü sonuçlara bağlı olarak taraftarların ve yönetimin futbolcuları baskı altına alması ve Fenerbahçe'nin Galatasaray'la Kadıköy'de karşılaşamaması üzerine gittikçe yolundan sapan bir Fenerbahçe izledik.


UEFA Avrupa Ligi 'nde deplasmanda oynanan Lille maçında Guiza ile Alex'in yaşadığı anlaşmazlık sonrası Alex'in attığı bakış ile Guiza taraftara yem etti. Önce ıslıklanan Guiza, sonra onu oyunda tutmaya çalışan Daum Fenerbahçe'yi daha da geriye götürdü. Guiza zor bir dönemden geçiyor. Kimse düşünmüyor ki Türkiye Kupası'nda rövanş maçında 3-0 mağlupken Guiza'nın attığı şeref sayısı belki de Fenerbahçe'nin 26 yıllık özlemi olan Türkiye Kupası'nı kazanmasını sağlayacak.


Bugünlerde medyada yazılanlara göre Fenerbahçe'de 4 tip bölünme mevcut. 1. grup Brezilyalılar,2. grup sık forma giyen Türk futbolcular, 3. grup az forma giyen Türk futbolcular, 4. grup da Guiza'nın solo performansı....


Tüm bunlar yetmezmiş gibi su yüzeyine çıkan Daum - Aykut Kocaman anlaşmazlığı tüm bunların üzerine tuz biber oldu. Kimi haberlere göre Daum , Aykut Kocaman'dan yeterli desteği görmüyor. Bunu destekleyen hikayeye göre Daum Aykut Kocaman'la oturup fikir alışverişi yapma istiyor. Bunun üzerine Aykut Kocaman uykum geldi deyip odasına gidiyor. Diğer bir hikayeye göre de Daum üzerinde mevki olarak kimseyi istememesi. Hangisi doğru olursa olsun burada çözüm bulması gereken Aziz Yıldırım'dır. Çözüm hiç bir şekilde Galatasaray'ın Feldkampı gönderdiği gibi Daum'u gönderip Aykut Kocaman'ı teknik direktörlüğe getirmesi yapılacak en büyük hata olur. O günün şartlarında futbolcular açısından dayanılamayacak duruma gelmiş olan bir Feldkamp vardı. Bugün Fenerbahçe'de böyle bir durum yok. Ayrıca Aykut Kocaman ola ki bu göreve gelirse saygınlığını da kaybeder.


Daum'un saçma sapan inat ettiği diziliş, yaptığı oyuncu değişiklikleri, Deniz'i sağ açıkta denemesi olacak şey değil. Ancak madem bu kadar eksik var. Fenerbahçe elindeki malzemeyi doğru kullanması gerekir. Bu da 4-3-1-2'dir. Fenerbahçe eldeki mevcut kadroya göre diziliş sağlayamazsa sağ açıkta Deniz'i veya yarın öbür gün Semih'i denerse ligi ilk 3 te dahi bitiremeyebilir. Fenerbahçe kanat futbolu oynamaya müsait değil, elinde Semih,Gökhan,Alex ve Guiza varsa iki hücumcuyla oynamak futbola ihanettir. Yeri geldiğinde dizilişte değişiklik yapmak gerekir.

Benim eldeki mevcutlara göre Fenerbahçe dizilişi şu şekilde olmalıdır.

Kale:Volkan Demirel

Sağ Bek:Gökhan Gönül

Sol Bek: Dos Santos ( Wederson)

Stoper: Bilica ( Bekir)

Stoper: Lugano

Ön libero: Selçuk

Sol iç orta saha:Emre Belözoğlu

Sağ iç orta saha: Cristian

Forvet Arkası:Alex ( Devid- serbest)

Striker: Semih( Gökhan Ünal)

Striker: Guiza