20 Haziran 2009 Cumartesi

Football Manager 2009 'da da Şampiyon Beşiktaş







Football Manager 2009 oyununa biraz geç de olsa göz atma imkanım oldu. Buna göz atma değil de göz hapsine alma demek daha doğru olur. Daha önce Galatasaray'ı denemiştim, Şampiyonlar Ligi'nden elenmenin üzüntüsü, Baros'un verimsiz olması nedeniyle oyunu bırakmıştım. Daha eski managerlik oyunları oynarken İngiltere Conference Liginden takım alıp Premier Lig'e taşımak gibi deneyimlerim olmuştu. Kendimi o kadar güçlü hissetmediğimden, bir orta sıra takımı almaya , memleket spor yani Gaziantepspor'u almaya karar verdim. Sezon başlangıcında takıma baktığımda tam bir hayal kırıklığıyla karşılaştım. Takımın çok önemli eksikleri vardı, ilk bakışta Tabata haricinde yıldız oyuncusu da yoktu. Elde Sivasspor, Kayserispor,Trabzonspor gibi takımlarda oynayabilecek 3-4 adam vardı. İyi de transfer yapacak doğru düzgün bir bütçe ayrılmaması takımın güçlenmesi yönündeki en büyük engel. Ayrıca sezon sonunda sözleşmesi bitecek oyuncular olması en büyük handikaptı. Takımın para edecek adamlarını satıp genç ve veteran oyuncuları harmanlayıp daha ekonomik bir takım oluşturmaya karar verdim. Zurita ve Bekir ikilisini 3.4 milyon pound gibi paraya Kayserispor'a sattım. Bu satış vadeli satış olduğundan kasaya yüklü cash para girmedi. Bir de sağolsun yönetim paranın büyük çoğunluğuna el koydu. Ivan ve Eduardo 'nun kiralık oluşları uzun vadede zorlayacak gibi duruyordu. Sedlak , Murat Ceylan, Beto ve Mehmet Yozgatlı'yı satış listesine koydum. Bu futbolculardan sadece Sedlak'ı Altay'a satabildim. Beto'ya biçtiğim 300000 pound, Mehmet'e fiyat biçtiğim 500000 pounda rağmen kimse almak istemedi. Deumi de istediğim stoper olmamasına rağmen yerini dolduramamak korkusuyla satışa koyamadım. Heralde ligin en kötü savunma hattı benim takımdaydı. Kalede Murat Şahin , sağbekte Erkan Sekman, sol bekte Ivan, stoper olarak da Mehmet Polat ve Deumi vardı. İşin kötüsü bunlardan biri sakatlansa yerine koyacağım oyuncular alt ligde bile oynayamazlar. Forvet desen ayrı bir muamma. Takımın sadece iki forveti vardı. Eduardo ve Beto

Bu arada takıma ilk geldiğim gün belirleyebileceğim en düşük hedefi açıkladım.Ligi ilk 9 da bitirmek. Küme düşmeme mücadelesi diye bir seçenek konsa onu açıklardım ancak başkana ancak onu yedirebildim.

Takıma takviye olarak free transfer olarak 34 yaşındaki Filipescu, 14000 pounda Ljungberg(eskisi gibi değil), 31 yaşındaki 250000 pounda genç oyuncu Gaziantep Belediyespordan Hakan Albayrak,400000 pounda 20 yaşında bir Costa Rica'lı Celsa Borges , 150000 pounda Samsunspor'dan Sercan, 50000 pounda Taner Taktak gibi oyuncular alabildim .

Bütçeme uygun bir tane kaleci bulamadım. Gözüme Gaziantep'in efsanevi kalecisi Ömer Çatkıç'ı kestirdim, kulübü izin vermesine rağmen gelmek istemeyerek bize ihanet etmişti. Yedek kaleci Tolgahan ayrı bir muammaydı. Umudum Tabata ve Eduardo idi. Genç Ahmet Arı'nın ileride iyi olacağı bilgisini yardımcı antrenör vermişti vermesine de hiç hazır gözükmüyordu. Takımda sadece iki forvet oluşu ,savunmanın zayıf oluşu beni sezon boyunca 5-4-1 ve 5-3-2 oynamaya itti. Ligin ilk devresini 15.nci bitirebildim. Devre arasında Brezilya'da iki, Arjantin'den 1 oyuncu takviyesi yaparak ligde toparlanacağımı anladım. Brezilya'dan Fenerbahçe'nin eski futbolcusu Washington ve ELDER GRANJA'yı , Arjantin River Plate'den Rodrigo Archubi'yi free transfer ile takımıma kattım. Yine de takıma uygun bir kaleci ve stoper bulamamak takımın en büyük handikapı olmaya devam edecekti. İyi oynamamıza karşın alınan 3-2 lik Galatasaray mağlubiyeti taraftarların beni taktiksel açıdan eleştirmesine sebep olmaya başlamıştı. Bazı oyuncular bana cephe almaya başladı. Mehmet Polat'a takımı toplayıp konuşma yapıp,takımın neden kötü oynadığını sorgulattım. Takımımda yoktu ki bir Hakan Şükür veya Hasan Şaş bana yardım etsin. O maçtan sonra alınan üstüste 3 galibiyet takımın moralini üst seviyeye getirdi. Ligin son 4 maçında takımın ligde kalmasıyla gelen rehavetle ligi 9.ncu bitirebilecekken 12.nci bitirdik. Takımı ayakta tutan oyuncular kiralık Ivan , genç Ahmet Arı, yeni transfer Elder Granja ve satış listesine koyduğum kimsenin beğenip almadıkları Mehmet Yozgatlı, Murat Ceylan ve Beto takımın yıldızları oldular. Beto yıldız olmakla kalmadı Holosko ile beraber gol kralı oldular. Genç yetenek Ahmet Arı Turkish Premier Division'ın en iyi 2.nci genç oyuncusu seçildi.

Ligi Beşiktaş gerçekte olduğu gibi iki kupayla kapattı. İkinci olarak bitiren Galatasaray ile birlikte sadece 3 mağlubiyet almış oldular. 5 li savunma oynamama rağmen ligin yediğim 63 golle en çok gol yemiş takımı ünvanını da almış oldum. Buna rağmen Beto'nun sayesinde ligin en çok gol atan 7.nci takımı ünvanını da almış oldum. Sezon başında 300000 pounda satamadığım Beto'nun fiyatı 4 milyon pounda kadar ulaştı. Sezon en büyük hayal kırıklığı Tabata idi. Takımın en çok ücretini alan Tabata (haftalık 10000 pound) ligin ilk devresinde 6.15 gibi bir reytingle sadece 3 gol ( 2si penaltı) 0 asist yapınca sezon ortasında Bielefeld'e kiraladım. Orada da doğru düzgün oynamadı yaklaşık 20 maçta forma giymesine rağmen ne gol attı, ne asist yaptı. Buna rağmen Beşiktaş ve Fenerbahçe talip oldular. Onlarda oynar neme lazım diyerek Almanya ikinci ligine düşen Frankfurt'a 2 milyon pounda sattım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder