Bülent Uygun'un ne yaptığını anlamak mümkün değil. Bu benim için süpriz olmadı ; benim için süpriz olan 5 farklı mağlubiyetti. Türkiye Ligi'ni ikinci bitirmiş bir takım Anderlecht'ten nasıl 5 fark yer anlamak mümkün değil.
http://downbothflanks.blogspot.com/2009/07/lig-oncesi-takmlarn-durumlar.html
Yukarıda verdiğim linkte de belirttiğim üzere Sivasspor'un özellikle Avrupa kupalarında başarısızlık öngörüsünde bulunmuştum. Bunda iki temel dayanağım vardı.
Birincisi takımın iskeletiyle bu kadar kolay oynanamaz. Belki çok önemli futbolcular olarak gözükmeyen isimlerin takımın ruhunu tamamladığını düşünüyordum. Bunların başında Balili geliyordu. Balili'den çok haz almayan birisi olmamama rağmen; Balili'nin Sivas'ta çok mutlu olduğunu kendi ağzından dinlemiştim. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Football Manager oynayanlar bilirler ki bir takıma çok sayıda oyuncu katılırsa takımın balansı bozulur; takım güçlenmiş dahi olsa bunu yansıtması o kadar da kolay olmayacaktır. Her oyuncunun takıma uyumu zaman alacaktır.
Bu sezona başlarken Sivasspor gereksiz yere takımın en önemli ismini en kritik sezonda satarak en büyük hatayı yaptı. Bilica'nın satışı ile ilgili de bir yazım vardı. Bilica'yı , Fenerbahçe'ye olan bağlılık duygusu ile satarsan bu günlere gelinmesi kaçınılmaz olacaktır.
Geçtiğimiz sezonun başarılı iki takımı vardı. Biri Şampiyon olan Beşiktaş, diğeri de kısıtlı bütçesi ile ikinci olan Sivasspor. Beşiktaş bu sezon yine iddalı çünkü kadronun genelini koruyup üstüne futbolcu takviyesi yaptığı için iddasını sürdürüyor. Sivas ne yaptı kazanan kadroyu bozup; enteresan futbolcu takviyesi yaptı. Çözemedeğim futbolculardan birisi Ersen Martin'dir. Çok matah bir futbolcuymuş gibi Tum'un yerine transfer ettiler. Elinde Mehmet Yıldız gibi bir pivot adam dururken bir de onu kadrolarına dahil ettiler. Anlamak mümkün değil.
Galatasaray geçen sezon bir yenilemeye gitti; Fenerbahçe bu sezon yenilenmeye gitti. Ancak bu yenilenmeler başarısızlık ve kadronun yaş ortalamasının yükselmesi ile ilgiliydi; Sivasspor sezon boyunca oynattığı genel kadroyu bozmayıp, yedekte kalanların yerine ilk 11 mücadelesi verecek adam transfer etseydi dün geceki facia olmayacaktı.
Bülent Uygun devamlı bir söylediği bir şey var. "Bu kulüpte herkesin bir alternatifi vardır." Bu cümlenin altında Fenerbahçe ola ki beni isterse kimse darılıp gücenmesin giderim yatıyordu.
Geçtiğimiz sezon lehine birçok hakem hatası yapılmasına rağmen Sivasspor'un ciddi bir başarı ile buraya geldiğini kabul etmek gerekir. Fakat bir şeyi daha görmek gerekir ki Sivasspor'u lig ikinciliğine taşıyan en önemli etken kötü hava ve saha koşullarına sahip olduğu sahasında rakiplerini kolayca devirmesiydi. Federasyon bu sezon olmazsa bir sonraki sezona Sivas ile ilgili bir çözüme giderse Sivasspor bu başarıları bir daha elde etmesi zor gözüküyor.
Her yenilgiden sonra tüm suç bende demekle olmuyor; suç sendeyse bu ağır mağlubiyetin faturasını birilerine çıkarması gerekiyor.( kendi bile olsa; nasıl olsa kendisinin de alternatifi var)
Ders çıkarmak önemli bu maçtan.
Geçen sezon aleyhine çok bariz hakem hataları olmamasına karşı dert yanan bir insan olması, Gaziantepspor maçında aldıkları yenilgiden sonra niye bu kadar iyi oynadılar diyebilecek bir insan olması(gerçi benim de bu yönde şüphelerim var ama bunu söylemek Bülent Uygun'a ve futbolcularına düşmez) , son PSV ile oynadıkları hazırlık maçında görülen kırmızı kartlar sonrası hakem Anderlect'li demesi Bülent Uygun'un psikolojik durumunu ortaya koymaktadır.
2 Mart 2009'da katıldığı bir panelde sarfettiği sözler akıllara geldi. "Avrupa'da başarılı olabilir misiniz?" sorusuna "Biz 5 yeriz, 7 yeriz ama 6 yemeyiz. 7 yeriz, 9 yeriz ama 8 yemeyiz" şeklindeki yanıtıyla Galatasaray ve Beşiktaş'a gönderme yapmış olan Uygun sözünü tuttu. Ama bundan bir iki hafta önce dedikleri iyi ki de tutmadı. Bülent Uygun kura çekimi ile ilgili olarak Arsenal'i çekecek halimiz yok demişti. Ya çekseydi?
http://downbothflanks.blogspot.com/2009/07/lig-oncesi-takmlarn-durumlar.html
Yukarıda verdiğim linkte de belirttiğim üzere Sivasspor'un özellikle Avrupa kupalarında başarısızlık öngörüsünde bulunmuştum. Bunda iki temel dayanağım vardı.
Birincisi takımın iskeletiyle bu kadar kolay oynanamaz. Belki çok önemli futbolcular olarak gözükmeyen isimlerin takımın ruhunu tamamladığını düşünüyordum. Bunların başında Balili geliyordu. Balili'den çok haz almayan birisi olmamama rağmen; Balili'nin Sivas'ta çok mutlu olduğunu kendi ağzından dinlemiştim. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Football Manager oynayanlar bilirler ki bir takıma çok sayıda oyuncu katılırsa takımın balansı bozulur; takım güçlenmiş dahi olsa bunu yansıtması o kadar da kolay olmayacaktır. Her oyuncunun takıma uyumu zaman alacaktır.
Bu sezona başlarken Sivasspor gereksiz yere takımın en önemli ismini en kritik sezonda satarak en büyük hatayı yaptı. Bilica'nın satışı ile ilgili de bir yazım vardı. Bilica'yı , Fenerbahçe'ye olan bağlılık duygusu ile satarsan bu günlere gelinmesi kaçınılmaz olacaktır.
Geçtiğimiz sezonun başarılı iki takımı vardı. Biri Şampiyon olan Beşiktaş, diğeri de kısıtlı bütçesi ile ikinci olan Sivasspor. Beşiktaş bu sezon yine iddalı çünkü kadronun genelini koruyup üstüne futbolcu takviyesi yaptığı için iddasını sürdürüyor. Sivas ne yaptı kazanan kadroyu bozup; enteresan futbolcu takviyesi yaptı. Çözemedeğim futbolculardan birisi Ersen Martin'dir. Çok matah bir futbolcuymuş gibi Tum'un yerine transfer ettiler. Elinde Mehmet Yıldız gibi bir pivot adam dururken bir de onu kadrolarına dahil ettiler. Anlamak mümkün değil.
Galatasaray geçen sezon bir yenilemeye gitti; Fenerbahçe bu sezon yenilenmeye gitti. Ancak bu yenilenmeler başarısızlık ve kadronun yaş ortalamasının yükselmesi ile ilgiliydi; Sivasspor sezon boyunca oynattığı genel kadroyu bozmayıp, yedekte kalanların yerine ilk 11 mücadelesi verecek adam transfer etseydi dün geceki facia olmayacaktı.
Bülent Uygun devamlı bir söylediği bir şey var. "Bu kulüpte herkesin bir alternatifi vardır." Bu cümlenin altında Fenerbahçe ola ki beni isterse kimse darılıp gücenmesin giderim yatıyordu.
Geçtiğimiz sezon lehine birçok hakem hatası yapılmasına rağmen Sivasspor'un ciddi bir başarı ile buraya geldiğini kabul etmek gerekir. Fakat bir şeyi daha görmek gerekir ki Sivasspor'u lig ikinciliğine taşıyan en önemli etken kötü hava ve saha koşullarına sahip olduğu sahasında rakiplerini kolayca devirmesiydi. Federasyon bu sezon olmazsa bir sonraki sezona Sivas ile ilgili bir çözüme giderse Sivasspor bu başarıları bir daha elde etmesi zor gözüküyor.
Her yenilgiden sonra tüm suç bende demekle olmuyor; suç sendeyse bu ağır mağlubiyetin faturasını birilerine çıkarması gerekiyor.( kendi bile olsa; nasıl olsa kendisinin de alternatifi var)
Ders çıkarmak önemli bu maçtan.
Geçen sezon aleyhine çok bariz hakem hataları olmamasına karşı dert yanan bir insan olması, Gaziantepspor maçında aldıkları yenilgiden sonra niye bu kadar iyi oynadılar diyebilecek bir insan olması(gerçi benim de bu yönde şüphelerim var ama bunu söylemek Bülent Uygun'a ve futbolcularına düşmez) , son PSV ile oynadıkları hazırlık maçında görülen kırmızı kartlar sonrası hakem Anderlect'li demesi Bülent Uygun'un psikolojik durumunu ortaya koymaktadır.
2 Mart 2009'da katıldığı bir panelde sarfettiği sözler akıllara geldi. "Avrupa'da başarılı olabilir misiniz?" sorusuna "Biz 5 yeriz, 7 yeriz ama 6 yemeyiz. 7 yeriz, 9 yeriz ama 8 yemeyiz" şeklindeki yanıtıyla Galatasaray ve Beşiktaş'a gönderme yapmış olan Uygun sözünü tuttu. Ama bundan bir iki hafta önce dedikleri iyi ki de tutmadı. Bülent Uygun kura çekimi ile ilgili olarak Arsenal'i çekecek halimiz yok demişti. Ya çekseydi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder